Svenska : First Impressions
Öteden beri bu dile ilgim vardı. Ikea ve Volvo’nun yanı sıra, illa ki o güzeller güzeli kadınlarının da etkisi olmuştur 😍 Herkes ‘Geçerliliği yok’ falan diyor ama layıkıyla öğrenirsen Danimarka, Norveç ve İzlanda dillerini de az-çok anlıyorsun, ki 25 milyonluk bir coğrafya demektir. Az değil. Başlarken fazla düşünmedim. Nasıl olsa Almanca-İngilizce biliyorum ve bu sayede Flamanca’yı çabucak söktüm. Bunu da yaparım dedim; fakat kazın ayağı öyle değilmiş. Bir kere Flamanca (Dutch), özünde Almanca’yı biraz evirip çevirip, hafif İngilizce sosuna batırmaktan başka bir şey değil. Almanca ile arasında ciddi bir vokabüler farkı yok; sadece imlâ ve telâffuz farkı var. Kelimelere ‘dikkatlice bakmayı’ öğrenirseniz Almanca okur gibi okuyabiliyorsunuz.
Fakat İsveççe kesinlikle böyle değil. Aynı aileden olmasına rağmen çok farklı bir dil. Telâffuzdan başlarsak, katiyen Almanca, hele de Flamanca kadar kaba değil bir kere. Aksine, kulağa çok hoş gelen melodik bir tınısı var. İnsanı en çok şaşırtan özelliklerinden biri Artikel içermemesi. Der,die,das yok yani. The bile yok. Hast horse mesela. Hästerna da horses oluyor. O kadar. Fiil çekimlerine gelince daha büyük bir sürprizle karşılaşıyorsunuz. Zira fiil çekimi diye bir şey yok ! İnanılmaz…
Biz Almanca’da ich bin, du bist, er ist, wir sind, ihr seid ve sie sind deriz ya mesela; İsveçliler jag är, du är, han är, vi är, ni är ve de är diyor ! Her şeye ‘är’ yani ! Bu büyük bir kolaylık. Gel gelelim, Almanca ve İngilizce’yle vokabüler uyumu Dutch kadar yüksek değil. Evet benzer kelimeler var: förstar:verstehen svar:answer, arbetar:arbeiten gibi; ama iki dilde de olmayan bir sürü alâkasız laf da var. Excuse me / Entschuldigung yerine ‘Ürsäkta’ diyorlar mesela. Your Welcome/ Bitte için ‘Varsågod’ ve Love / Liebe için de ‘Älsgar’. Dolayısıyla dili gerçekten anlamak istiyorsanız, bu kelimeleri ezberlemeniz lazım, öyle ‘Almanca-İngilizce biliyorum’la olmuyor.
Yine de challenging bir iş ve çok zevkli. Metroda, yürüyen merdivenlerde veya Migros’ta kulağımda kulaklıkla, ‘Kockarna tycker om böcker’ (Cooks like books) veya ‘Jag tålar inte Svenska nu’ (Can’t speak Swedish yet) diye dır dır söylenip duruyorum. Millet tuhaf tuhaf bakıyo. Gülenler, kıkırdayanlar…Dehşet eğlenceli ! After all it’s BB yani, kafaya koydu bi kere…☺
6 Ağustos 2018 Pazartesi
İsveçce öğrenilirmi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder